Kader acımasız, talihim şaşkın, 
Koca bir yılın ardından gülüyor bana. 
Ne insaf aradım, ne bir sarışın, 
Felaket, tellalıyla seni getirdi bana. 

Aydınlık saçıyorken gök mavisi gözlerin 
Karşımda açıldı birdenbire. 
Afet-i sûzan gibi, kâfir gibi, yar gibi... 
Hançer gibi saplandı yüreğime. 
Çek desem çekemezsin, 
Bari öldür, öyle git! 

O bakışın felaketim oldu, anladım! 
Yangın yerine döndü sinem. 
O nadide bakışlara ki, kandım. 
Ağrıyor, sızıldıyor şu sinem. 
Sinemde gül büyüttüm, 
Satmadım hiçbir zaman. 
Lalezar sizin olsun, bana yeter yar ile an 
Sofralar dostlar kadardı, 
Dostlar sofra kadardı, anladım! ... 
Ey sevgili, en sevgili, 
Her sofrada gül satmak ne zormuş, anladım! 
Almasan da, atma, git! 

İnanma diyorsun gördüklerine, 
Kaçamak bakışların biribirine, 
Eklenip dün gece sende gizlendi. 
Çünkü sen maviydin, 
Her şey sen de gizliydi. 
Sen karanlık yollarda, 
Sabaha karşı ağaran ışıklardaydın. 
Aksin sulardaydı, yakamozlardaydı. 
Kayalarda ve deniz fenerinde gizliydin. 
Deniz maviydi, 
Sen maviydin. 
Her biri kendince (bir) maviydi. 
Sen mavide gizlendin. 
Aradım bulamadım. 

Böyle bakmasaydın, 
O gece yaşanmazdı biliyorsun. 
Bütün ışıkları gözaydınlığın sanıyorsun. 
Öyle ise, söndür ışıkları 
Kimse görmesin! ... 
Bir hırsız gibi uzaklaşıp git. 
Yalnızlar gibi, yıldızlar gibi git. 
Ne olursun, ardına bakma git! ... 
O bakışın felaketim olacak, anladım. 
Hani gözlerinin mavisi kadar gerçekti aşkın. 
Boş yere günaha batmasın ellerin. 
Bari beni de öldür öyle git! 

Bir bakışın felaketim oldu, ağladım! 
Yalnız güneş şahitti buna. 
Deniz feneri henüz sönmemişti, 
Bir beni selamlıyordu, bin kere seni. 
Deniz feneri, sen ve ben; 
Doğarken güneşi izledik hep beraber. 
Bir doğum sancısındaki muştuyu tattık. 
Ve bir kez diyebilsem sarılıp yattık, 
Bari bir kez sarıl öyle git! 

Güneş ışıl ışıldı. 
Gül gibiydi; 
Tomurcuk yaprakları yeni açmadaydı. 
Sen yaramaz bir çocuk gibiydin. 
İşveli bakışını gördüm. 
Dudaklarımda hissettim sıcaklığını 
Ve sen güldün. 
Gökyüzü gördü güldüğünü. 
Martılar gördü, deniz feneri gördü. 
Ve yalnız balıkçı (lar) tekneleri gördü 
Seni öptüğümü. 
Gideceksen yine git, 
Ama öpte öyle git! ... 
Ordu, 1 Temmuz 2003