ANASAYFA  
 
HABERLER / ETKİNLİKLER - 0 -
 
 

Vefatının 110. Yılında Şemsettin Sami Bilgi Şöleni


Perşembe 23 Ekım 2014

Şemsettin Sami Vefatının 110. Yılında Priştine’de Anıldı




Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı ve Priştine Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü girişimiyle, Türk Edebiyatının önemli simalarından Şemsettin Sami vefatının 110. yılında bir sempozyumla anıldı.

Priştine’nin “ Hasan Priştina” Üniversitesi Filoloji Fakültesinde, birçok ülkeden otuza yakın bilim adamının katılımıyla gerçekleşen sempozyumda Şemsettin Sami’nin Türk ve Arnavut edebiyatında katkısına vurgu yapıldı. 


Sempozyum, vefat eden Türkologlar anısına bir dakika saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşundan sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan tarafından gönderilen mesaj okundu. Ardından açılış konuşmaları yapıldı. 


Ev sahibi Priştine Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Kürsü Şefi Prof  Dr. İrfan Morina misafirleri selamladıktan sonra Şemsettin Sami’nin edebi kişiliğine değindi:


“Şemsetin Sami Yanya vilayetinden Frasheri köyünden 17 yaşında İstanbul’a geliyor ve o yaşta ilk eserini ilk romanını “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” yazıyor” şeklinde konuşan Morina, Türk Edebiyatının ilk romanı olduğunu, romanın Arnavutçaya da tercüme edildiğini söyledi. Bu genç yaşlarında daha dört tiyatro eseri yazdığını, daha sonra edebiyat eserlerinden biraz vazgeçip, ilime ve sözlükçülüğe devam ettiğini ve en büyük eserlerini Kamus-i Türki ve diğer lügatleri yazdığını söyleyen Prof. DR İrfan Morina, o dönemlerde Kamus-i Türki kelimesinin anılmasının yasak olmasına rağmen Şemsettin Sami’nin Türki kelimesini cesurlukla kullandığını vurguladı. Sami Frasheri olarak ta ne yaptığına değinen Prof. Dr. Morina,  Arnavutlara ilk alfabeyi, alfabeden sonra ilk Arnavut gramerini yazdığını açıkladı.


Priştine Üniversitesi Rektörü Ramadan  Zejnullahu da Frasheri doğumlu Şemsettin Sami’nin Arnavut milletinin hakları ve dil ile edebiyatına katkısından konuşurken,  Şemsettin Sami’nin, Arnavut milletinin haklarının korunmasına ait Merkez Komitesi üyesi olduğunu belirtti. Rektör Zejnullahu, “ Sami, ilk Arnavut dergilerini çıkaran Arnavut alfabesini yazan ve Arnavut harfleriyle yazı yazma faaliyetini destekleyen bir kişiydi. Şemsettin Sami’nin eserleri geniş bakış açılı bir yeteneğin ürünüdür. İnsanlığın, barışın, milletlerin eğitim alanında kalkınması düşüncesini idrak etmiş bir aydındır” şeklinde konuştu.


Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Hayati Develi de Şemsettin Sami’nin kişiliği ve yaratıcılığına şu sözlerle değindi:


“Türk diliyle, edebiyatıyla ve kültürüyle meşgul olan bir insanın Şemsettin Sami’nin sözlüklerinden, edebi eserlerinden uzak durması mümkün değildir. Bugün biz dilimizin adına Türkçe Türk diyorsak bunu bu kişiye çok şey borçluyuz. Şemsettin Sami, Türk kimliğinin, Türk milliyetçiliğinin ve bugünkü modern Türk kültürünün önemli kurucularından birisidir. Edebi ve bilimsel eserleriyle Türkiye’nin modernleşmesine önemli katkılar sağlamış bir isimdir”.      


 Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr.Turan Karataş bu sempozyumu örgütleyenleri selamlayarak, sempozyumda büyük bir alemi, büyük bir kültür adamını, büyük coğrafyaları birbirine yaklaştıran bu dil bilgini hakkında iki gün konuşulacağını söyledi. Bu sempozyuma Türkiye ve Balkanlardan çok değerli bilim adamlarının geldiğini söyleyen Karataş, faydalı bir etkinliğin olacağını ve Şemsettin Sami’nin daha yakından tanınmasına vesile olacağını ileri sürdü. 


Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs de, Şemsettin Sami Frasheri olarak bilinen büyük dilbilimcimiz, büyük ansiklopedicimiz Şemsettin Sami‘nin Kosova ve Arnavutluk’tan ortak kültürümüzün en önemli değerlerinden birisi olan bu büyüğümüzü anmak  üzere bir araya geldiklerini kaydetti. Örs, Türkiye Cumhuriyeti’nin Balkanlar coğrafyası ile özel bağları dolayısıyla bu ilişkilere fevkalade önem verdiklerini de kaydetti. 


Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi Songül Ozan da böyle bir sempozyumu örgütleyenleri ve katkı sunanları selamlayarak konuşmasında, “Şemsettin Sami hem bu topraklarda hemde İstanbul’da doğmuş yaşamış Osmanlının çeşitliliğini, kültürel zenginliğini çok güzel sindirmiş ve edebi eserlerine aktarmış; bizim Türkçemize çok önemli çeviriler kazandırmış ve çok değerli ortak değerimizdir” dedi. 


25 Ekim tarihine kadar sürecek ve sekiz oturumun yapılacağı bu sempozyumda 25’e yakın tebliğ sunulacak. 

















Tarih : 21.2.2016

 

ARŞİV
 

GALERİ
 


BLOG

 
 
Prishtine Universitesi Filoloji Fakultesi Turk Dili ve Edebiyati Bolumu Prishtine / KOSOVA    salihokumus@gmail.com
Copyright © 2015 Salih OKUMUŞ - Her Hakkı Saklıdır.Site içeriği kaynak gösterilerek kullanılabilir.